Pazarlamanın Kurallarını Yıkalım mı?
Bilim ve sanatta, aslına bakılırsa hemen her konuda en çarpıcı ilerlemeler, birinin ya da birilerinin çıkıp bilindik, alışılagelmiş kuralları yıkmasıyla yaşanmış.
Picasso, insan yüzüyle ilgili bilindik doğruları yıkmış.
David Ogilvy, reklam metninin nasıl yazılması gerektiğine ilişkin kuralları yıkmış.
Henry Ford, işçilere ne kadar ücret ödenmesi gerektiğiyle ilgili bakış açısını yıkmış.
Beethoven, senfoni müziğin kurallarını yıkmış.
Freud, hastalıkların tedavilerine yönelik yerleşik kuralları yıkmış.
Çok şey yıkılmış ve bu her bir yıkımın sonunda gün yüzüne çıkan yeni doğrular, fikirler, uygulamalar, faydalar olmuş… Daha da yıkılacak çok şey var.
Peki pazarlama sürecinde tecrübe, veriler, bilim gibi doğruları esas alarak alışılagelen kuralları, bilindik doğruları yıkmak, farklılaşmanın yolunu açmak için kilit nokta olabilir mi? Nihayetinde pazarlama için farklılaşma, kilit noktalardan biri.
Yeni fikirler bulmak ve farklılaşmak için “kuralları yıkmak” harika bir yöntem ise, ki öyle… pazarlama konusunda da bunu denemek güzel olmaz mı?
Bunu yapmanın çok farklı yolları var. Özgür ve kreatif düşünce, tecrübenin getirdiği öngörü, analitik bakış açısı yeni tarzlar oluşturmada yardımcı olabilir. Yeni fikirler, yollar ve çözümler bulma aşamasında, bilindik kuralları bilimsel yöntemlerle yıkma gücüne sahip olan nöro pazarlama da etkili bir yöntem olabilir.